Boşanma kararının kesinleşmemiş olması uzayan süreçleri sonlandıracaktır.
Kayseri Barosu Avukatı Ali Kızılay, Hukuk Genel Kurulu’nun emsal niteliğinde aldığı kararla eşlerin sadakat yükümlülüğünün uzun süre devam ettiği davaların tarihe karışacağını söyledi.
Özel ve genel boşanma sebeplerine dayalı olarak açılan davalarda özellikle boşanma yandaşları tarafından hukuka başvurulduğunu söyleyen Avukat Ali Kızılay, mahkemeye başvurdu. Evlilik birliğinin temelden bozulması nedeniyle açılan davalar oldu. İlk derece mahkemesinin tarafların boşanma davasının karşılıklı olarak kabulüne karar vermesiyle taraflar, bu karara karşı boşanma yardımcılarına ilişkin kanun yollarına başvurdu. Ancak tarafların boşanma kararına yönelik gelişigüzel bir uygulama söz konusu olmadı. Birlikte ilk derece mahkemesinden boşanma yönünde kararın kesinleştirilmesini talep ettik ancak istinaf mahkemesine yapılan başvuru nedeniyle bu katılaştırma işleminin yapılamayacağı istinaf mahkemesine anlatıldı. boşanmanın aksesuarı ve dolayısıyla talebin reddedilmesi gerekmiştir. Ancak temyiz kanununda bu işlem için tekrar talepte bulunduk. Temyiz mercii talebimizi kabul etmiş ve boşanan tarafla kısmi sağlamlaştırma yapılması gerektiğini belirtmiştir.
Kızılay, boşanan eşlerin Genel Kurul kararıyla uzayan süreçteki sorunların ortadan kalktığını belirterek, “Ancak bu süreçte boşanmanın katılaşması nedeniyle müvekkilimizin kurmuş olduğu yeni bir hayat olmuştur. Bu dava sonucunda Yargıtay, bu davaların bir arada görülmesi gerektiğine ve bu karar nedeniyle kısmi katılaştırma yapılmamasına karar vererek direnme kararı aldı.Bu karar da Hukuk Genel Kurulu’na taşındı. Talebimiz ile Hukuk Genel Kurulu’nda tazminat, nafaka ve kusur oranı kısmi sabitleşmenin yapıldığı yani boşanma tarafı ile temyiz ve temyiz kanun yoluna başvurulmadığı durumlarda emsal teşkil etmektedir. bu emsal ile boşanma kararlarının ortaklar ile ilgili olarak yapılan başvurular nedeniyle uzun süren bu süreçlerin bir an önce sonuçlanacağı, eşlerin yeniden bir hayat kurabilecekleri, sadakat yükümlülüğü çerçevesinde maruz kaldıkları kısıtlamalar kaldırılır. Anayasamızın 20. ve 41. maddelerinde evlenme hakkı güvence altına alınmasına rağmen boşanma davaları uzun sürmektedir. Boşanma davalarındaki bu erteleme, eşlerin tahmini 3 yıl yeni bir hayata başlayamamaları, boşanmaların sonuçlanmaması nedeniyle tahminen 5 yıl yeni bir hayata başlayamamaları, hatta boşanmaları gibi büyük sorunların ortadan kalkmasına neden olmuştur. arkadaşlarıyla bir ortamda oturup birlikte vakit geçiriyorlar ve sosyalleşemiyorlardı.
Kızılay, ilk derece mahkemesi tarafından verilen boşanma kararına tarafların verilen kararla itiraz etmemesi halinde eşlerin sadakat yükümlülüğünün devam etmediğine dikkat çekildiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Hukuk Genel Kurulu bu kararı ile boşanma davalarında daha yüksek olan kanun yoluna başvurulmadığı takdirde boşanma yönünden kararın katılaştığına ve eşlerin sadakat yükümlülüğünün devam etmediğine işaret etmektedir. Ancak bu kararları tekrar anlamak ve yorumlamak kolay olmayacaktır.Yönetmeliklerle ilgili daha üst kanun yollarına yani katılaşma süreçlerine başvurulmaması halinde ne gibi sonuçlar doğuracağının net bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. – KAYSERİ
